Ftalatlar plastik ürünlerde/baskılarda yumuşatıcı olarak ve boyalarda kullanılır. Ftalatlar kanserojendir ve insanlarda ve hayvanlarda hormon sistemine zarar verir. Ayrıca astım ve üreme bozukluğuna da neden olur. Kırtasiye ürünleri kapsamında sentetik ürünler (PVC, PU, plastik), aksesuarlar ve baskılar, çocukların kullandıkları okul gereçleri (makas, maket bıçakları, kalem traş, zımba, dosya grupları, silgiler, beslenme çantaları, kalem kutular, boyalar (pastel ve sulu boyalar) test edilmelidir. Ftalatlar, Polivinil Klorürü (PVC) yumuşatmak için en yaygın olarak kullanılan plastikleştiricilerdir. Diğer uygulama alanları Poliüretan (PU) ve baskı mürekkepleridir. Bazı çalışmalar, canlandırılmış ağza alma koşullarında, yumuşatılmış PVC ’nin küçük çocuklarda potansiyel olarak tehlikeli etkiler doğurabilecek miktarlarda ftalat salınımına yol açabileceğini göstermiştir. Dünya çapında çeşitli ülkeler, örneğin ABD Tüketici Ürünlerine ilişkin Geliştirilmiş Yasa (CPSIA) ve AB REACH Yönetmeliği aracılığıyla, çocuk bakım ürünlerinde ftalat kullanımına sınırlamalar getirmiştir.

1.8.1 Ftalatların bazı fiziksel özellikleri

Bilinen tüm ftalatlar berrak ve oda sıcaklığında yağımsı sıvılardır. Tüm organik çözücülerde çözünürler ve diğer PVC plastiktikleştiricileri ile karışabilirler. Plastik ve reçinelere eklendiklerinde plastiğin işlenebilirliğini artırır, özelliklerini modifiye edebilir ve orijinal materyalde olmayan yeni özellikler katabilirler. Düşük molekül ağırlıklı ftalatlar suda kabul edilebilir ölçülerde çözünürler (3,2 – 4200 mg/L). Işıkla parçalanma yarı ömürleri 0,2 – 4 gündür. Aerobik ve anaerobik bakterilerle parçalanmaları suda 1–2 hafta, toprakta ise aylarca sürebilir. Düşük sıcaklıklarda bu süre daha da uzar. Tüm ftalatlar düşük buhar basıncına sahiptirler. Bu nedenle yüzey sularında her zaman sabit miktarlarda bulunurlar (Drew ve Frangos 2001). 

1.8.2 Ftalatların kullanımları

Ftalatlar en çok plastikleştirici olarak kullanılırlar. 1988’deki yıllık plastikleştirici tüketimi yaklaşık olarak 3,85 x 106 tondur. Bunun yaklaşık 3,25 x 106 tonunu ftalatlar oluşturur. Düşük molekül ağırlıklı ftalatlar (C1- C4) ve bazı vinil ftalatlar, selülozik reçinelerin plastikleştirilmesi amacıyla kullanılırlar. Dört karbonlu alkol ftalatları nitroselüloz vernikleri için uygun plastikleştiricilerdir. Karbon sayısı dörtten büyük olan ftalatlar PVC için genel amaçlı plastikleştirici olarak kullanılırlar. PVC’nin özel uygulamaları için düz zincirli ftalatlar kullanılabilir. Tellerin yüksek sıcaklıklara dayanımlarını artırmak için izolasyonlarında ftalatlar kullanılır. Bunların yanında ftalatlar kablo, film, kaplama, yer döşemeleri, profil, tüp, çanta, ayakkabı, kan torbası ve eldiven gibi esnek ve yalıtkan malzeme yapımında, mürekkep ve yapıştırıcı yapımında kullanılırlar (Marttinen vd. 2003). Ftalatların parfümeride taşıyıcı olarak ve patlayıcıların higroskopisitelerinin azaltılmasında kullanıldıkları bilinmektedir. Ayrıca özel amaçlar için ftalat karışımları ve ko- esterleri kullanılabilir.

1.8.3 Ftalatların toksik etkileri

Düşük molekül ağırlıklı ftalatlar sudaki çözünürlük değerleri altındaki derişimlerde su ve topraktaki mikroorganizmalar için akut ve kronik toksisiteye sahiptirler ve çözünürlükleri arttıkça toksik etkileri artar. Ayrıca ftalatların bitkiler için de toksik etkilerinin olduğu bildirilmiştir (Drew ve Frangos 2001). USEPA tarafından ftalatların çevreye ve insan sağlığına zararlı olduğu bildirilmiş ve öncelikli kirleticiler listesine alınmışlardır (Watts 1998).

Ftalatlar düşük kimyasal aktiviteye sahip olduklarından eklendikleri polimer ile bağ yapmazlar. Bu nedenle atık polimerlerden çevreye ve yüzey sularına karışabilirler. Ftalatların üretimi sırasında oluşan atık su, ftalat, alkol ve çeşitli organik bileşikleri içerir. PVC üretimi yüksek sıcaklıklar gerektirdiğinden atık suları da yüksek derişimlerde ftalat içerir. Bu atık sular çevreye verilmeden önce temizlenmelidir. Almanyada dietil ftalat, diallil ftalat, benzilbütil ftalat su için tehlikeli maddeler listesinde orta dereceli zehirli maddeler sınıfında yer alırlar. Kuzey Amerikada ftalat içeren atıklar zehirli olarak kabul edilmektedirler. TA Luft’un raporunda ftalatlar çevre için potansiyel tehlikeli maddeler sınıfında yer almıştır. Canadian Enviromental Protection Act ftalatları insan sağlığına zararlı, zehirli maddeler sınıfına almıştır (CEPA 1994). Son yıllarda yapılan çalışmalarla ftalatların çocuklarda alerjik hastalıklar ve astıma, yetişkinlerde cilt problemlerine neden olduğu bulunmuştur (Harder 2004). Bunun yanında ftalatların organlara zarar verdiği ve üreme sisteminde hasarlara neden olduğu bildirilmiştir (Hoyer 2001). Ayrıca ftalatların hormon sisteminde ciddi hasarlara neden olduğu da bilinmektedir (Nghiem ve Schäfer 2004).

1.8.4 Ftalatların adsorpsiyon özellikleri

Ftalik asit ve esterlerinin adsorpsiyon özelliklerinin belirlenmesi amacıyla yapılan bir çalışmada dimetil ve dietil ftalatın değişik miktarlarda organik madde içeren toprak üzerine adsorpsiyonları çalışılmış ve dietil ftalatın, dimetil ftalattan daha fazla adsorplandığı bulunmuş fakat her iki ftalatın da adsorpsiyon miktarının kayda değer oranda olmadığı bildirilmiştir (Hunter ve Uchrin 2000). Bir başka çalışmada ftalik asidin mineral yüzeylere (Goethite, Kaolinite) adsorpsiyonu çalışılmıştır. Bu Çalışmada ftalik asidin karboksil guruplarının mineral yüzeylerle kompleks oluşturduğu ve bu sayede adsoplandığı belirlenmiştir (Angove vd. 2002). Benzer şekilde ftalik asidin boehmite ve corundum gibi mineral yüzeyler üzerine adsorpsiyonları çalışılmış ve ftalik asidin adsorplanmasıyla hirofil mineral yüzeylerin, hidrofob hale getirilmesi amaçlanmıştır (Persson vd. 1998, Boily ve Fein 1998). Bir başka çalışma ile ftalik asidin aktif karbonlar üzerine adsorplanabileceği gösterilmiştir. Bu çalışmada çözeltinin pH sının düşmesiyle ftalik asidin adsorpsiyon miktarının arttığı belirtilmiştir (Adhoum ve Monser 2003).